Hüsnükabul cover art

Hüsnükabul

Hüsnükabul

By: Apaçık Radyo
Listen for free

About this listen

Hüsnükabul programı insanların "öteki” ile (başkalarıyla) ile olan biraradalık ilişkilerini tartışan bir radyo programı. Kalıcılık ve geçicilik, içerme ve dışlama, kamusal ve özel, misafir ve ev sahibi kavramlarına mültecilik perspektifinden hak temelli olarak yaklaşıyor. Hazırlayan ve sunan: Ferhat Kentel, Taha Elgazi, Waseem Ahmad SiddiquiApaçık Radyo Political Science Politics & Government
Episodes
  • ABD ve Avrupa’da Güvenlik ve Sosyal Darwinizm Kıskacı
    Dec 18 2025

    18 Nisan 2025 tarihinde, neredeyse dokuz ay önce ABD'de yaşayan ve eğitimine devam eden Zişan Tokaç'ı konuk almıştık. Arada dokuz ay geçmiş ve Zişan bize tekrar katılıyor.

    Hatırlarsınız; Zişan ile Mahmoud Khalil’in tutuklanması ve Donald Trump'ın 300'e yakın üniversite öğrencisini hedef alacağını ve hatta Mahmoud Khalil'in yanı sıra Momoduo Taal, Rümeysa Öztürk, Yunseo Chung, Badar Khan Suri, Leqaa Kordia, Ranjani Srinivasan, Alireza Doroudi, Dr. Rasha Alawieh şimdiye kadar bildiğimiz isimlerin tutuklanmasıyla ilgili konuşmuştuk. Bu isimlerin bazıları gözaltında, bazıları ise sınır dışı edildi. Bu öğrencilerin sınır dışı edilmek ve gözaltına alınmak için tek bir suçları vardı: Filistin için seslerini yükseltmekti.

    Bu durum beni bir söyleyişe götürdü; Rüşen Çakır ve Hamit Bozarslanın yaptığı bir söyleyi, 07 Ekim Mayıs 2022 tarihinde medyascope’ta yayınlandı.


    Hamit Bozarslan, bir siyaset bilimci ve şu anda Fransa'daki EHESS'te dersler veriyor. Yaptığın söyleyişin ana başlığı: “Hamit Bozarslan ile söyleşi: Hamas saldırılarının ikinci yılında Orta Doğu". Kendisi şöyle diyor: “Gazzeli’lerin imhası. Söz konusu olan şu anda çok açık bir şekilde biyolojik bir savaş, sosyal Darwinist bir savaş. Filistinlilerin bir tür olarak görülmesi ve orada imha edilmesi, Gazze’de imha edilmesi. Bunun bitmesi gerekiyor. Fakat diğer yandan Trump’ın dayattığı ve Blair’in de kabul ettiği strateji aslında Gazze’nin sadece bir manda yönetiminde de değil doğrudan kolonyal bir yönetime tabi olmasını beraberinde getirmekte. Bu tabii çok içler acısı bir olgu.”

    Hamit Bozarslan'ın kullandığı kavram, Sosyal Darwinizm. Kendi biyolojik türden uymayan bir sınıfın yok edilmesini -imha edilmesini- savunan bir ideolojiyi kastetmekte. Nedense, bu ifadeyle ilgili en çok aklımda kalan şey bu oldu. Belki de bu konu daha ayrıntılı bir tartışmayı hak ediyor.

    Yayınımızı dönersek, bugün ABD'ye tekrar dönmemizin sebebi de bu. ABD’de Trump yönetimi; Afganistan, İran, Yemen, Haiti, Somali ve Venezuela’nın da aralarında bulunduğu Asya, Afrika ve Latin Amerika’dan 19 ülkenin vatandaşlarına yönelik tüm sığınma, göçmenlik, vatandaşlık ve Yeşil Kart başvurularını askıya aldı. Daha önce onaylanmış dosyalar ve mevcut Yeşil Kart sahipleri de yeniden incelemeye alındı. Yönetim, bu ülkeleri “yüksek riskli” olarak tanımlarken, kararlar “toplu cezalandırma” ve insan hakları ihlali gerekçesiyle eleştiriliyor. Öte yandan Florida’daki ICE gözaltı merkezlerinde işkenceye varan koşulların belgelenmesi, Minnesota’da ICE operasyonlarında hukuksuz uygulama iddiaları ve İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem’e yönelik istifa çağrıları tartışmaları derinleştiriyor.

    Avrupa’da da benzer bir sertleşme dikkat çekiyor: AB, ilticası reddedilenlerin daha hızlı sınır dışı edilmesini, bazı başvuruların sınırlı incelenmesini ve üçüncü ülkelere gönderilmeyi öngören yeni kurallarda uzlaştı; insan hakları örgütleri bu adımların hukuka aykırı olduğunu savunuyor. Göç yollarındaki riskler ise artarak sürüyor; Girit açıklarında bir göçmen teknesinin alabora olması sonucu en az 18 kişi hayatını kaybetti. Bu tabloya karşılık sivil toplum örgütleri, Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle ayrımcılığa karşı kapsayıcı, hak temelli politikalar ve barış içinde bir arada yaşam çağrısını yineliyor.

    Show More Show Less
    27 mins
  • Siyaset, Direniş ve Değişim: Aasim Sajjad Akhtar’ın Gözünden Pakistan
    Dec 10 2025

    Quaid e Azam Üniversitesi'nde politik ekonomi öğretmeni olarak görev yapan ve Pakistan'daki Awami İşçi Partisi'nin aktif üyesi olan Aasim Sajjad Akhtar ile bir araya geliyoruz. Kendisi, üç kitabın yazarı; ilk kitabı, 2014 yılında yayınlanan Pakistan Pencap'ında Ordu ve Engellenen Kalkınma. İkinci kitabı Sağduyu Siyaseti, 2018 yılında yayınlandı. Üçüncü ve en son kitabı ise 2022 yılında yayınlanan Pakistan'da Hegemonya Mücadelesi: Korku, Arzu ve Devrimci Ufuklar. Ayrıca Akhtar, şu anda Dawn gazetesinde çağdaş dünya siyaseti üzerine düşüncelerini yazıyor.

    Aasim Sajjad Akhtar ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajı olabildiğince kapsamlı tutmak istedik. Bir nebzede olsa yurt içindeki ve yurt dışındaki mücadeleleri, kimlik meselesini, diasporayı, güvenlik politikalarını, Pakistan solunun mevcut durumunu ve Pakistan'da süregelen sel felaketlerini konuştuk.

    Show More Show Less
    27 mins
  • Sudan’da 500 Gün: Siyah Bedenler, Savaşın Gölgesi ve Hatırlamanın Yükü
    Dec 3 2025

    Yayınımıza Sudan kökenli Türkiye’de ikamet eden Denis Sime bize katılıyor. Denis, 1985 yılında Al-Ain, Arap Emirlikleri’nde doğdu; Londra ve Dubai’de büyüdü ve İstanbul ve Bodrum’da yaşıyor ve çalışıyor. Eğitimini Chelsea College of Arts and Design, Londra’da tamamladı. Postkolonializm, siyah emek, siyah queer; feminist hareketler ve direnişle ilgileniyor. Çalışmaları kölelik, isyan, kaçak olma hali, siyah teori kapsar. Siyah bedenlere yer veren eserleri, tarihi olaylardan çokça etkilenir.

    İki gün önce, Denis'e şöyle bir mesaj göndermeye cesaret ettim; “Denis, haftalardır Sudan'ı programımızın merkezine nasıl alabiliriz diye düşünüyorum. Orası babanın doğduğu yer, biliyorum. Bu konuyu takip ettiğini de biliyorum. Bunun üzerine konuşmak hiç de kolay değil. Bu nedenle bu soruyu sormak istiyorum: Bu konu hakkında hem tarihsel hem de kişisel olarak ilk düşüncelerini bizimle paylaşmak ister misin?”

    Bildiğiniz üzere, Birleşmiş Milletler, Sudan'da acil ateşkes çağrısını yineliyor. Birleşik Arap Emirlikleri destekli RSF (Hızlı Destek Güçleri), 17 aylık kuşatmanın ardından Darfur'daki El Fasher şehrinin kontrolünü ele geçirdi. Geçen hafta Pazartesi günü, Afrika Birliği başkanı, ihtiyaç sahiplerine hayat kurtaran yardımların ulaşabilmesi için insani yardım koridorlarının açılması çağrısında bulundu. Afrika Birliği ayrıca El Fasher'deki savaş suçları haberlerini kınadı. Sudan ordusuyla ittifak halindeki bir grup, RSF'nin El Fasher'in kontrolünü ele geçirdiğinden bu yana “2 binden fazla silahsız sivili infaz ettiğini” iddia etti.

    Şehrin yıkımı Sudan ordusu için büyük bir darbe olarak görülüyor. Pazartesi günü Sudan ordusu komutanı General Abdel Fattah al-Burhan, askerlerinin Darfur'daki son kalesinden çekildiğini duyurdu.

    Pazartesi günü, BM'nin Sudan insani yardım koordinatörü Denise Brown, El Fasher ve Sudan genelinde yayılan insani kriz konusunda uyarıda bulundu.

    “Şu anda 500 günden fazla bir süredir, sivillere insani yardım ulaştırılması engelleniyor. Bu yüzden, El Fasher'da sivillerin olduğunu tekrarlamak istiyorum. Bu bir gerçek. Ve bir kez daha, onlarca kez söylediğimiz gibi, BM, RSF'ye bu sivillerin güvenli bir şekilde ayrılmaları için geçiş izni vermesini talep ediyor. Özellikle son 24 saatte çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte, bu sivillerin yaralanma veya öldürülme riski artmıştır.”

    Sudan ordusu ve Birleşik Arap Emirlikleri destekli RSF, 2023'ten beri çatışıyor. O zamandan beri, Sudan genelinde 150 bin den fazla kişi öldü. Denis düzeltiyor ve “400 bine yaklaştı” diyor. Ve yaklaşık 12 milyon kişi evlerini terk etti.

    Show More Show Less
    28 mins
No reviews yet
In the spirit of reconciliation, Audible acknowledges the Traditional Custodians of country throughout Australia and their connections to land, sea and community. We pay our respect to their elders past and present and extend that respect to all Aboriginal and Torres Strait Islander peoples today.