• 8. Ucuz hayatlar coğrafyasında “cezasızlık” - Av. Berrin Demir 💬
    Dec 21 2025

    Şehir Defteri’nin bu sayfasında, içinde yaşadığımız "ucuz hayatlar coğrafyası"nda her geçen gün daha da derinleşen "cezasızlık" meselesinin yaşam alanlarımızı ve yaşamımızı nasıl daralttığını, sevgili Av. Berrin Demir’le konuşuyoruz. Konuğumuz, senelerdir iş cinayetleri ve işçi hakkı mücadeleleri başta olmak üzere gönüllü avukatlık yapan bir hukukçu.


    Cezasızlık istisna ve sistem hâli arasında bugünlerde giderek sisteme yakınsıyor. Peki böyle bir dönemde cezasızlık kültürünü birey-toplum-devlet ekseninde nasıl değerlendirebiliriz? Bu sorunun gölgesinde, 11. Yargı Paketi'nin 27. Maddesiyle aşılması muhtemel vicdan, adalet ve toplum eşiğini anlamaya çalışıyoruz.


    Cezasızlık apaçık bir gerçek, adalet uzak bir hayal, gelecek epey karanlık görünse de; adalet ufkumuzun tesis edilmesinden yana umudumuz, yerinde sapasağlam duruyor 🌿

    Show More Show Less
    28 mins
  • 7. Ölçek: barınaktan gökdelene 🎙️
    Nov 30 2025

    Mekânların bize hissettirdiği bambaşka duyguların nelerden kaynaklandığına kafa yoranlardan mısınız? Ya da birdenbire aklınıza üşüşen huzursuzluk hâlinin, tam da o gökdelenin yanından geçerken olduğunu farkettiğinde, "bunda bir iş var" diyenlerden?


    Bugün Şehir Defteri’nde, büyük bir konunun kapısını beraber aralıyoruz. Barınaktan gökdelene, ölçeğin yolculuğunu; "insan ölçeği" deyip geçtiğimiz kavramın içindeki kocaman rafların içinde neler olduğunu konuşuyoruz. Ve birlikte, oldukça hakiki bir sorunun cevabını arıyoruz: "Barınmadan gökdelene uzanan yolculuğumuzda, bugün içine düştüğümüz ve çevremizi saran yabancılaşma çukurundan, kendimizi nasıl kurtarabiliriz?"


    Yol arkadaşlığınıza minnettarım, görüşmek üzere🌿

    Show More Show Less
    12 mins
  • 5. 'Washing'in türlü tonları 🎙️
    Nov 9 2025

    Şehirlerin parlayan yüzünün arkasında neler saklanır? Bir ağacın etrafını saran beton, bize ne hissettirir? Şehrin tarihinden daha eski taşların üzerine yapılan bir otel, ne anlamlara gelir? Bir kültür merkezinin duvarlarında yankılanan derin sessizlik, bize ne söyler?


    Bugün Şehir Defteri’nde, kentteki 'aklama' hikâyelerini, bir başka deyişle, türlü tonlarıyla 'washing'i konuşuyoruz.


    Bu hafta etrafa biraz buradan bakmak ister misiniz? Etrafımızda o en parlak renklerle boyanan projeler, acaba bize ait neleri gizliyor altında?


    Yol arkadaşlığınıza minnettarım, görüşmek üzere🌿

    Show More Show Less
    15 mins
  • 4. Şiddet Girdabından Dayanışmaya: İnsan, Hayvan, Şehir - Mine Yıldırım 💬
    Nov 2 2025

    Arka planda rüzgarla uçuşan sonbahar yaprakları, sarıdan yeşile, kırmızıdan turuncuya. Karga sesleri, küçük kuşların ötüşleri, muhtelif kedilerin ‘miyav’ları ve sohbetin ikinci konuğu minik can Cesur’un gerekli gördüğü yerlerdeki ‘hav’ları. “Korku ve şiddet gibi, sevgi ve emek de öğrenilen şeyler” dedi Mine, üzerine bir söz söylemek mümkün değil.

    Mine Yıldırım’la bir tahayyül olarak ‘Dört Ayaklı Şehir’i, mis gibi anlattığı ‘ihtimamdan şiddete, İstanbul’da sokak hayvanları’nı, Batı’nın bizi belki de kıskanması gereken tek konu gibi görünen, çok şükür ki şehir hayatını paylaştığımız sokak hayvanlarını konuştuk.

    Mine’nin Musebirds’de yayınlanan Dört Ayaklı Şehir Radyosu’nda yeni başlayan Sesli Fragmanlar programını merakla bekliyoruz.

    Her sözüyle, pratiğiyle ilham veren değerli arkadaşım Mine Yıldırım’a güzel sohbeti için çok teşekkür ederim 🫂

    Yıllardır doğaya yönelen her türlü şiddetin karşısında kamerasıyla, dayanışmayla ve sapasağlam duran ve geçtiğimiz ay maalesef toplumsal şiddetin aramızdan aldığı, güzel arkadaşımız Hakan Tosun’un anısına saygıyla 🌿


    Show More Show Less
    58 mins
  • 4. Oyun, saha ve tanıklıklar üzerine - Efruze Esra Alptekin 💬
    Oct 26 2025

    Şehir Defteri’nin ikinci konuğu, Musebirds'de birlikte yol yürümekten çok mutlu olduğum, hâliyle tavrıyla, işiyle gücüyle ilham verici arkadaşım Efruze Esra Alptekin.

    "Aktif felsefe nasıl yapılır" sorusunun peşinden giderken, kendisini "daha iyi nasıl yaşarız" durağında bulan; oyunuyla, sözüyle, hikayesiyle yıllardır sahaların gönüllü nöbetçilerinden olan Efruze Esra, oyun sahasını, etiketleri sarsan, herkesi eşitleyen bir yer olarak tanımlıyor. Tüm yeryüzünü bir saha olarak kavrayınca, içinde bir şeye köklenme çabası ve her yeri evi bellemek, kendiliğinden geliyor. "Karşılaşmayı severim"in tesadüflere hakkını veren hâli bile, "ama buluşmayı daha çok severim" farkındalığından nasibini alıyor. Alternatif bir sivil toplum ve yeryüzü denemesine tekabül eden OÇA'da açıklığın sınırlarının, güvercin tedirginliğiyle sürekli ve yeniden belirlenişini dinlemek, sanki bizi iyileştiren bir şeye dönüşüyor. "Ama (aramıza katılanlar) anlasın, olur mu; biz buraya çok özendik" zarafetini, hepimiz için dilerken; buluşmamızı doğumgününe denk getirdiğimiz canımız Ursula, bize bulutların arasından göz kırpıyor.

    Sevgili Efruze Esra'ya, gerçekçiliğin tozu arasında filizlenen çiçek misali apaydınlık sohbeti için çok teşekkür ederim. ✨

    Yıllardır kitaplarıyla, sözleriyle, konuşmalarıyla yolumuza ışık tutan, değerli Ursula Le Guin'in anısına saygıyla 🌿


    Show More Show Less
    1 hr and 3 mins
  • 3. Arif ve İstanbul güncesiyle görünmeyene ışık tutmak • Yahya Sarıhasanoğlu 💬
    Oct 19 2025

    Şehir Defteri’nin ilk konuğu, İstanbul Güncesi’yle tanıdığımız muhterem dostum Yahya Sarıhasanoğlu. Bizi, onun sessiz ama katman katman derinleşen İstanbul’unda gezdirirken; bazen Âşiyan yamaçlarında bir rüzgârın peşine düşüyor, bazen bir kulisin önünde Paco de Lucia’nın gitarının son tınılarını bekliyoruz. Arif’le Yahya arasındaki o nazik hudutta seyreden sohbetimiz, iki menzil arasında, tıpkı eski bir şehrin sokakları gibi, kendi yolunu buluyor.

    Mekânlar, zamanlar ve hâtırât üzerine edebildiğimiz kelâm ve dahi edemediğimiz sükût ile bu söyleşiden hem neş’e, hem hüzün, hem de heyecân duydum. Ümit ederim ki siz dahi zevkle dinleyip, muhterem konuğumuzun kendine mahsus ufkundan istifâde edersiniz.

    Sevgili Yahya’ya, içtenliği ve letafetiyle zenginleşen sohbeti için gönülden teşekkür ederim. ✨

    Geçtiğimiz hafta yitirdiğimiz, ardından ağaçlarla, nehirlerle birlikte yas tuttuğumuz kıymetli Hakan Tosun’un hâtırasına saygıyla 🌿


    Show More Show Less
    45 mins
  • 2. Kırık Camın Arkası 🎙️
    Oct 15 2025

    Şehir Defteri bu ilk bölümünde, bizi 2006 yılındaki kareli defterime götürüyor. YTÜ Yıldız kampüsünün Mimarlık Fakültesi sıralarında aldığım Kentsel Sosyoloji dersinin notlarından, seneler geçse de hala üzerine düşünmeye devam ettiğim bir konuyu, “kırık cam teorisi”ni konuşarak, defterimizi aralıyoruz. Bu kayıtta orman yangınları, Haydarpaşa Garı ve deprem sonrası Antakya’yı, kırık camın arkasından, beraberce görmeye, anlamaya çalışacağız. “Bir kırık cam”ın aslında neleri çağırdığını ve dahası örttüğünü görmek bizi şaşırtacak, belki umudumuzu sarsacak, ama yine de enseyi karartmayacağız.

    Geçen hafta kaybettiğimiz, yaptıkları ve geride bıraktığı sözleriyle ilham vermeye, ışık olmaya devam edecek olan Jane Goodall’ın anısına saygıyla 🌿


    Show More Show Less
    21 mins
  • 1. Sunuş: Merhaba Dünya! 📕
    Oct 5 2025

    “Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete.”

    Besbelli suların sakinleşmesini beklemek, nafile. Beklerken boş durmamak ise, hayata dair. Sanki uzun yıllara, başka coğrafyalara yayılan bir doğum sancısının ardından, Tuğçe Tezer’le Şehir Defteri’nin ilk bölümü bugün doğuyor: Her şeyin başladığı yerden bugüne kadar geçen günlerin hikayesini anlatan “Merhaba Dünya!” bölümünü keyifle dinlemeniz dileğiyle. Her daim ilham veren, Charles Dickens’a saygıyla.

    Show More Show Less
    6 mins