İstanbul’da en sevdiğim sokak isimlerinden biri “Şükür Çıkmazı”. Bir çıkmaz sokak olsa da, bana göre yaşamın tüm çıkmazlarını aralayan gizli bir sırrı fısıldıyor. Peki bunun konuyla ne ilgisi var derseniz, anlattığım masala kulak veriniz. :)

Yıllar önce yazar, anlatıcı Beyza Akyüz’den dinlediğim bu hikâye uzun bir süre yaşamıma eşlik etti.

Derde, derdi tanımaya ve bana kalırsa dermana dair bir hikâye🌿

Keyifli dinlemeler

Yaralı kuşlara ve o yaralı kuşlara yuva olan ağaçlara dair bir masal.

Ormanın ruhunun şarkısı eşliğinde bir iyileşme hikayesi.

Bu masalı benden önce anlatmış başta Argın Kubin olmak üzere, tüm anlatıcılara

ve yaralı kuşlara sığınak olan herkese sevgiyle..

Bir topluluk olmayı hatırlamaya ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Afrika’nın kadiminden bir ses işittim. Bu masalın sesleri, bir aradalığın, birliğimizin yankısı gibi.. Biricikliğimizi kucaklarken bütünün hayrını da gözettiğimiz günler için anlattım.

Bu masalı bana ulaştıran Nazlı Çevik Azazi’ye sevgiyle….

Keyifli dinlemeler :)

Bu masal, aslında neden masal anlattığıma işaret eden bir masal. Tam da bu yüzden, ilk olarak bu hikayeyi anlatmak istedim. Umutsuzluğa karşı "küçük iyi bir ses" olma gayretindeyken yaslandığım bu anlatının, kulağınızda hoş bir sadâ bırakmasını dilerim.

Judith Malika Lieberman’ın Bir Masal İyi Gelir adlı kitabında okuduğum bu masal bana çok iyi geldiği için kendisine teşekkür ederim; umarım sizlere de aynı şekilde iyi gelir.