Ülkemizdeki kadın cinayetleri hız kesmeden devamederken, Concept İstanbul’un Sivil Toplum İçin Destek Vakfı’na yaptığı Erkan Tanı kampanyasıyla mağduru suçlayan iletişim dilinden bahsedeceğim. Ardından Only Lovers Left Alive’ın müziklerini de üstlenen Jim Jarmusch’un müzik grubu SQÜRLile neler neler yaptığını anlatacağım. Ordan Tilda Swinton’a, Orbital’a, Glastonbury’e uzanacağım. Yine hangi sınanma kavşağından geçtiğimi açıklayacağım. En sonundaysa hala kendi kayıp düştüğüne inanmadığım Güllü’yü anacağım.

Bu bölümde Kurtlar Vadisi jenerik müziğini yapan Gökhan Kırdar'ın üretim sürecine, Türk müzik tarihine kattığı ilklere, müziğin tamamlayıcı tedavi olarak farklı kültürlerde nasıl kullanıldığına dair bilgiler veriyorum. Sonlara doğru bu aralar hayatımdaki hangi lükse (en büyük lükse) para harcadığımdan da söz ediyorum.

Gündemin tatsızlığına dayanamadığım için kültür-sanat alanındaki t*ciz ve şiddet haberleriyle açılışı yaptığım bu bölümde Crashing dizisi üzerinden mülk koruyuculuğuna, işgal evlerine, İngiltere'deki işgal evlerine, Türkiye'de 1950'lerden sonra göçle işgal sayılabilecek yapılara ve Türkiye'de duyulan bilinen ilk işgal evine değiniyorum. Dizinin girişinde çalan parçayı üreten sanatçıya dürbünle bakıyorum ve en sonunda kariyer planıma dair bombayı patlatıyorum.

‘’Call me master’’ başlığıyla New YorkMagazine dergisine kapak olan, 8 kadına t*ciz ve şiddet haberleriyle gündemi sarsan Neil Gaiman’ı zorbalama garantili American Gods bölümü yayında!
American Gods intro müziğini kim yapmış? Başka hangi ses getiren projelerde yer almış? Introda akan sahneler bize neyi anlatıyor? Roland Barthes’ın bu konuyla alakası ne? Podcastimin sobatajcısı Behlül’e nasıl çözüm bulucam? Kendimi hangi konularda saldım? Yapay zeka olmadığımı garantileyen beyanlarım(!) neler? Aldığı yatırımlarla mavi ekran verenlere karşı hangi düşüncelere sahibim? Bu bölümün sonunda dillere destan nasıl bir tarif dinleyeceksiniz hepsi bu podcastte!

Bu bölümde Bojack Horseman dizisinin girişinde çalan parçayı ele almadan önce Todd’a dair düşüncelerimi aktarıyor ve tarafımı seçiyorum. Bununla yetinmiyorum kendimle konuşurken çok param olsa nelere harcama yaparımı anlatıyorum, Kristal Elma’ya kadar sürüklenen konuşmada üzüntülerimi/iyileştirmeye çalıştığım yaralarımı, iş görüşmesinde verilen study case için yazdıklarımı, ertelemeyi bıraktıklarımı, podcast mentorum Ece'den kaçmak için nasıl ölüye yattığımı adım adım anlatıyorum.

Bu bölümde hayatımın giriş müziği olan Tutkulardan İntihar ile ortama giriş yapıyorum. Yazmakla, üretmekle olan aşk-nefret ilişkimin beni nereye, nasıl sürüklediğini anlatırken içsel sorgulamalarımı da filtresiz bir şekilde sizlerle paylaşıyorum.

*Bu bölümde işlenen temalar felsefi ve sanatsal bağlamdadır.
İntihara özendirme içermez. Zor zamanlar geçiriyorsan, lütfen bir uzmandan destek al.